Bülteni haftada en az bir kere olmak üzere sabit olmayan bir gün için planlamıştım. Bu sefer notları toplamak hafta sonuna kaldı. Eğer içerikler ilginizi çekiyorsa, abone olmaktan sakınmayın 🙂
TikTok araştırma API’si, denemeye hazır
TikTok, araştırma API’si erken sürümünün denemeye hazır olduğunu duyurdu. Bu girişim öncesi TikTok’ta araştırma yapabilmek ve proje yürütebilmek için kullanıcı verilerine kolaylıkla erişmenin bir yolu yoktu. Uygulama Programlama Arayüzü (API); TikTok’ta yer alan içerikler ile ilgili halka açık ve anonimleştirilmiş verilerin, araştırmacının kullandığı programa entegrasyonuna olanak sağlıyor. Böylelikle yanlış bilgi, nefret ve şiddet gibi başlıca sorunlar bununla birlikte kitlelerin davranışları, ilgi gören akım ve müzikler araştırmacılar tarafından nispeten daha kısa sürelerde ve derinlemesine analiz edilebiliyor.
Sosyal Medya Çağı Sona Erer mi?
Ian Bogost tarafından yazılan ve önceki hafta The Atlantic’te “The Age of Social Media Is Ending” başlığıyla yayımlanan, sosyal ağdan sosyal medyaya yumuşak geçişe ve bu geçişin toplum üzerindeki etkilerine odaklanan hayli kışkırtıcı yazıya değinmek istiyorum.
Bogost’a göre; Facebook’un düşüşü, Twitter’ın içinde bulunduğu kaos, platformlarda yaşanan büyük işten çıkarmalar, reklamların geçmiş zamanlara nispeten getirdiği düşük gelirler bir dönemin kapanışını haber veriyor. Bu sürecin aksine TikTok gibi bir platformun hızlıca yükselişini de not etmek gerekiyor ki Bogost, TikTok’un ağlarla minumum bağına değinerek savını kuvvetlendiriyor. -Sinan Aral, bir zamanlar sosyal medya platformları için ağların önemini Facebook’un çok daha az imkânla MySpace’i kısa sürede geride bırakması üzerinden ele almıştı-. Yazıya geri dönersek ilgimi çeken bu pasajı bültene eklemek istedim:
“İnsanlar birbirleriyle bu kadar çok konuşmak zorunda değiller. Söyleyecek çok fazla şeyleri olmamalı, söyleyecekleri şeyler için bu kadar geniş bir takipçi kitlesine ulaşmayı beklememeli ve akıllarından geçen her fikir için de yorum yapma hakkına sahip olduklarını düşünmemelidirler. Satın alınan her ürüne değerlendirme taleplerinden, her tweet’in ya da Instagram postunun beğeni, yorum ya da takipçi gerektirdiğine inanmaya kadar sosyal medya, insan sosyalliğinin olumlu, dengesiz, sosyopatik bir yorumunu üretti.”
Dizi ve Film Platformlarında duraklama dönemi
Çevrimiçi dizi ve film platformları, kullanıcıların enflasyon sebebiyle hizmetler arası geçişi tercih etmesi ve ilgi çeken içeriklerin yüksek maliyetleri dolayısıyla bekledikleri abonelik sayılarına artık ulaşamıyor. The Wall Street Journal’da yer alan ve çeşitli veri görselleştirmeleri ile detaylandırılan habere göre Netflix, Hulu, ESPN, Paramount ve Showtime gibi platformların abone sayılarındaki artış hızı yavaşladı.
AirBnB’nin Mart 2008’deki arayüzü
Algospeak ve gündelik dil
Geçtiğimiz hafta değindiğim Algospeak yazılarının üzerine New York Times’ta da değerlendirici bir içerik yayımlanmış. Şifreli olarak kullanılan kelimelerin gündelik dilimize nasıl yansıyacağı ile ilgili de bir görüş yer alıyor. Ödeme duvarının arkasından linki paylaşıyorum.
-Ödeme duvarına dair gelişmeleri etik açıdan da olmak üzere sonraki bültenlerde tartışabiliriz.-
Semafor, Elon Musk polemiği
Küresel bir planla yayın hayatına başlayan haber platformu Semafor’u, Elon Musk hedefine aldı. Semafor’da, Elon Musk’ın Twitter’ı satın alma sürecinde batık kripto borsası FTX’in kurucusu Sam Bankman-Fried’dan yatırım talebinde bulunduğu iddia edilmişti. Bu haberin üzerine Elon Musk, Semafor’un yatırımcıları arasında Sam Bankman-Fried’ın bulunduğu görsel ile birlikte, platformun gazetecilik etiğine “çöp” imasında bulundu.
Bültenin önerileri:
- İstiklal Caddesinde meydana gelen olayın ardından sosyal medya platformlarına erişim kısıtlaması getirilmişti. Bant daraltmanın hukuki ve pratik sürecine dair açıklayıcı bir yazı.
- TikTok rahatsız edici derecede kötü yemek tariflerinin, işlevsel olabilecek tariflere oranla daha fazla yaygınlaştığı bir mecra. Bu durum, öfke ve nefret gibi duyguları harekete geçiren paylaşımların, viral içeriğe daha fazla katkı sağlayıp sağlamayacağını tekrar tartışmaya açıyor. The Verge’de konu hakkında güzel bir yazı yer alıyor.
- Katar; Doha’da altyapı, stadyum ve yerleşim birimleri ile çölde “yeni bir şehir” inşa ederken gelmiş geçmiş en pahalı Dünya Kupası organizasyonunu da gerçekleştiriyor. Bloomberg’de şehrin dönüşümüne dair çarpıcı bir araştırma bulunuyor. The Economist’te de Katar öncesi, Dünya Kupası organizasyonlarının fayda ve maliyeti üzerine analiz yapılmış.
- Yüksek sosyetenin yemek ritüelleri üzerine anlatılarını kurgulayan “The Menu” ve “Triangle of Sadness” son dönemin en çok konuşulan filmlerinden oldu. İkisi üzerine parallelik kuran şöyle bir yazıya rastladım. (Spoiler içerir)
Bir yanıt yazın